Kahramanmaraş'ta cinayet göz göre göre gelmiş

Kahramanmaraş'ta cinayet göz göre göre gelmiş


Kahramanmaraş'ta, kızının uygunsuz fotoğraflarını yaymakla tehdit ettiğini iddia ettiği kişiyi öldüren sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Tutuklu sanık Kadir I., defalarca ölüm tehdidi aldığını ve kızının defalarca tacize maruz kaldığını söyledi ve Savcılığa 50 defa geldim hiçbirinde bir şey yapmadılar. Yalvardım kimse bir şey yapmadı" dedi.
Kadir I., "Bu olay göz göre göre gelmiştir. İsteyerek olmadı. Ailemi ve kızımı korumak için elimden geleni yaptım. Ağır tahriklere maruz kaldım, istemeyerek bu olay olmuştur. Benim kesinlikle öldürme kastım yoktu. Ancak kendimi korumak için onu yaralama kastıyla hareket ettim. Olaydan dolayı çok pişmanım, hayatım karardı” dedi. Kahramanmaraş Adalet Sarayı 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Kadir I., tanıklar, ailenin yakınları ve maktulün kuzeni katıldı.

"Bana korku verdiği için..."

Duruşmada tanık olarak dinlenen sanık Kadir I’nın kızı Zehra I. (24), maktulün kuzeni ile kendisinin sınıf arkadaşı olduğunu ve bu sayede maktulle tanıştıklarını söyledi. Maktulle bir süre sosyal medya üzerinden sohbet ettiklerini, daha sonra ise Kahramanmaraş’a geldiğini belirten Zehra I., “Bana yaşının 29 olduğunu söylemişti ancak daha yaşlı görünüyordu. Kendisi gittikten bir hafta sonra ben kendisiyle görüşmek istemediğimi söyledim. Sonra maktul 'Ne olacak ki, neden benimle konuşmuyorsun?' dedi. Bana korku verdiği için ara ara bakmaya başladım.

'Ya zehra'yı vereceksin ya birlikte öleceksiniz'

Babamın telefonuna ulaşmış ve Whatsapp’tan babama birkaç harf yazıp bana söylüyordu. Benimle evlenmeyi düşünmüş ve 'evlendikten sonra her şey yoluna girer' diyordu. Bana telefonda ve mesajlarda 'Senin okul hayatını bitiririm, aileni de bitiririm' şeklinde sözler söyledi. Maktul babama ulaştı ve babam benimle konuştu. Durumu anlattım, babam beni haklı buldu. Maktulün beni takıntı haline getirdiğini söyledim. Maktulün takıntılı olduğunu anladı. Babam benim arkamda durdu. Maktul bu durumu görünce ‘Madem Zehra’nın arkasında duruyorsun, ya Zehra’yı bana vereceksin ya da Zehra ile birlikte sen de öleceksin’ dedi. Benim bütün fotoğraflarımı kullanarak adıma hesap açıp benim numarama ulaştı. Sonra bana tekrar mesaj atmaya başladı. ‘Benden kaçabileceğinizi mi zannettiniz’ şeklinde mesajlara devam etti. Olayda benim maktulün vurulmasına ilişkin görgüye dayalı bir bilgim yok. Vurulması anında önce bana ‘Arabamı sattığım gün senin sonun olacak. Antep’ten silah alıp geliyorum, sıkacağım kurşunları, seni konuşturacak’ şeklinde mesajlar yazdı” diye konuştu.

“Zehra’ya gönderilen ölüm mesajlarını gördüm”

Sanığın elinden geleni yaptığını söyleyen maktul Tamer Çetin’in kuzeni tanık Şefika Ç. ise, “Sanığın kızı Zehra I. benim arkadaşım olmaktadır. Ben sanığı oradan tanıyorum. Ben olay anında Mersin’deydim. Maktulün vurulması olayını görmüş değilim. Zehra’ya gönderdiği ölüm tehditlerini içerir mesajları görmüştüm. Biz maktulün ailesini aradık, maktulün ailesinden aldığımız cevap ise ‘Ölsün biz de kurtulalım’ veya ‘Benim oğlum ölümden kokmaz’ şeklinde cevaplardı. Maktulün ailesiyle yaptığımız görüşmelerden sonuç alamadık. Benim olayla ilgili bilgim ve gördüğüm bundan ibarettir. Olayın iyi bir şekilde neticelenmesi adına sanık, yanı Kadir amca elinden geleni yapmıştır” diye konuştu.

“Kızımın namus ve iffeti ile oynanmaya başlamıştı”

Kızını ve ailesinin namusunu korumak için elinden gelen her şeyi yaptığını söyleyen sanık Kadir I, maktulün şizofreni hastası olduğunu ve niyetinin öldürmek yerine yaralama amaçlı olduğunu belirtti.

Kadir I, “O gece saat 01.00 sıralarında eve döndüm. Kızımla ve eşimle görüştüm, kızım bana maktulün Şefika’nın amcaoğlu olduğunu söyledi, kendisinin şizofreni hastası olduğunu söyledi. Ben de maktulü aradım, kızımın istemediğini söyledim. O da beni ikna etmeye çalıştı. Ben de bu işin gönül işi olduğunu söyledim. Sonra bana kızımla çekildiği fotoğrafları arkadaşlarıma atarım, Facabook’ta atarım, Google haritaya girip esnaflara atarım şeklinde şantaj yapmaya başladı.

Bu hususta savcılığa şikayette de bulunmuştum. Bana her türlü terbiyesizliğin alasını yapmıştı. Bu konuyu kimse duymasın diye mahkemeye gitmeden gerekli başvurularda bulundum, savcılığa 50 defa geldim, hiçbirinde bir şey yapmadılar. Yalvardım, kimse bir şey yapmadı."

"Ayın 20'sinde bizi öldürmeye geleceğini söyledi"